Hpv geçirenler bakabilirmi

Kimsesiz 47 Kan testinde sıkıntı olursa o saniyede seni ararlar ve test tekrarı isterler.onda da sıkıntı çıkarsa Western blot testi isterler.aramazlarsa sıkıntı yok demektir

3 yıl önce

Test

Resmen beni anlatmışsınız emir ve bedevi.90 gün saydiktan sonra psikolojim öyle bozulmuski acaba test yaparken iğneyi değiştirdiler mi diye kafaya taktım.cunku iğneyi yeni paketten cikarip cikarmadigina dikkat etmedim ve tekrar gün saymaya başladım.o da yetmedi aynı şekilde berberde kullandığı usturanin jileti acaba daha önce kullanıldımi diye kafaya taktım.bilenler cevap verebilirmi bu lanet olasıca hiç virüsü vücuttan çıkinca ne kadar aktif oluyor?bazı makaleler 1 5 saniye bazılari 10 15 dk bazi yabancı makaleler 24 saat canlı kalabilir yaziyir.ornegin hivli birinden birkaç damla kan aktı ve o kan kurudu.kuruyan bu kana açık yarayla dokunduk diyelim. Bu kandaki virüsler ortalama ne kadar sürede basicilik özelliğini yitirir??

3 yıl önce

Hpv geçirenler bakabilirmi

Lazerle yaktirma yada kriyoterapi ile dondurma yöntemiyle kolayca çıkartılır.ancak bağışıklığın düşük olduğu zamanlarda tekrar edebilir.vucut kendi kendine hpv yi % 70 1 yıl içinde % 90 2 yıl içinde vücuttan atar

3 yıl önce

Hpv geçirenler bakabilirmi

HPV kanda bulunmaz arkadaşım..hpv koyu kahverengi üstü pütürlü bir leblebinin yarisi yada 1/4 büyüklüğünde sigille kendini belli eder.tip 16 ve 18 kadınlarda rahim ağzı kanserine sebep olabilir.bulasmasi çok kolay bir virüstür.cok yaygındır.erkeklerde değilde kadınlarda daha çok tehlike arz eder

3 yıl önce

HIV doğrulama test sonucu hala açıklanmadı

Antikor antijene bağlanmıyorsa tespit edilmesi güçtür gibi şeyler yazmışlar vallahi anlayamadım ne demek istemişler bu makalede yardımcı olursa sevinirim achilles abi

3 yıl önce

HIV doğrulama test sonucu hala açıklanmadı

@achilles abi selamlar internette gezinirken Hacettepe üniversitesi nin makalesine rastladım.ama yazilanlardan pek birşey anlamadım.simdi makalenin bir bölümünü paylaşacağım. Tarama testlerinin değerlendirilmesinde karşılaşılan bazı güçlükler olabilmektedir. Bunlardan birisi antijenik değişikliklerdir. Hastanın infekte olduğu virüs, tanı için seçilmiş olan testte kullanılan antijenlerden farklı yapıda bir antijen olabilmektedir. Sonuçta hastanın antikorları test kitinin antijenlerine iyi bağlanamamakta ve bu da antikor titresinin düşük ölçülmesine ve testin yanlış negatif sonuçlanmasına neden olmaktadır. Bu problem ilk kez tek başına HIV-1 antijenleri kullanılarak uygulanan HIV tarama testlerinin HIV-2 tanısında yetersiz kalması sonucu farkedilmiştir. Benzer problemle grup O virüsler tanımlandığında da karşılaşılmıştır. DAGS assay ise antijen değişikliklerinden en çok etkilenen yöntemdir. Çünkü antikorlar, sinyal ortaya çıkarabilmek için en az iki antijen molekülüyle bağlanmak zorundadırlar. Çift bağlanma eğer kit antijenleri ile hasta antikorları benzemiyorsa gerçekleşmemektedir. Üstelik serum örneğindeki çözünebilir viral antijenler, HIV spesifik antikorlardaki serbest bağlanma bölgelerine bağlanacak test antijenleri ile birleşebilirler. IgG tipi antikorlar sadece iki antijen bağlanma bölgesi içerdiklerinden tek bir antijen molekülü bile DAGS assay’deki IgG’nin tesbit edilmesini engelleyecektir. Bu güçlük ‘indirect binding assay’ ve ‘antibody capture assay’ için geçerli değildir, çünkü bu testlerde sinyal oluşumu için tek bir antijen molekülünün bağlanması yeterlidir. Tanıda yaşanan bir diğer güçlük erken serokonversiyondur. Bu fazda az sayıda viral antijene (genellikle zarf antijeni ve p24) karşı oluşmuş antikor varlığı söz konusudur. Ayrıca oluşan antikorların titresi ve affinitesi düşüktür ve dominant serotip IgM ve muhtemelen IgA’dır. Bu antikorlar özelikle primer HIV infeksiyonunda genellikle yüksek konsantrasyonda bulunan HIV antijenleri ile birleşebilirler. Bu durumda testin iyi çalışabilmesi için en iyi tanıdığı antijenin yüksek konsantrasyonda ortamda bulunması gereklidir. Bunu rekombinant proteinlerle sağlamak viral lizat kullanarak sağlamaya çalışmaktan çok daha kolaydır. Ayrıca testin mutlaka immünglobulin kitlesindeki az sayıda HIV spesifik antikoru seçebilmesi gereklidir. Bu özellik ‘antibody capture assay’de mümkün değildir çünkü bu testte tüm antijenik özelliklere ait immünglobulinler bağlanmaktadır. Tüm bunlara ek olarak kullanılacak test IgM’i tanıyabilmelidir çünkü IgM pentamerik yapıdadır ve bu sayede 10 antijen bağlama kapasitesine sahiptir. Antijenemi varlığında bu özellik önem kazanmaktadır. Bu durumda en iyi yöntem ‘DAGS assay’dir. Çünkü bu test başlangıçta HIV spesifik antikorları seçmektedir ve IgG’den farklı izotiplere karşı gelişmiş olanları da ayırdetmemektedir. Bu test, antijenler için viral lizat kullanır ve bu sayede serokonversiyon panellerinde belirgin iyileşmeye neden olur. Ayrıca viral lizat içinde geniş spektrumlu antijenler bulunduğundan antijenik değişkenliklerin tesbit edilebilmesi için geniş bir tanıma alanı sağlar (7). Bu görüşlerin klinik güvenilirliğini test etmek için ‘Swiss Federal Office of Public Health’ tarafından 23 farklı ticari kit piyasada bulunan en az 15 farklı ticari serokonversiyon paneli ile karşılaştırılmıştır. Bunun sonucunda ’17 DAGS assay’ en güvenilir yöntem olarak tesbit edilmiştir Kafama takılan birçok şey var.bu makaleye göre bizim yaptirdigimiz Testlerin anlamı yokmu?yoksa bu makale 15 20 yıllık olduğu için eski jenerasyon testlere goremi bilgi vermiş?

3 yıl önce

95. Gün sonucum

Bilgilendirme reis selamlar ben yine buraya düştüm.senin psikolojik olarak destegin lazım yoksa en son Bakırköy e gidecegim.biliyorum yine saçma bir soru ama gelde beynine anlat bunu.olay yine denizde geçti.benim dis etlerimde sık sık kanama olur.birkac gün önce denize girerken bacağı kanlı(sanırım plaj voleybolu oynarken düşmüş) yabancı bir turist hemen yanımda denize girdi.yanimda yüzdü.simdi reis bu virüsün uçarak benim dişimin içinden giremeyeceğini biliyorum ama yinede soruyorum.denize bulasan kandaki virüs (adam hivli kabul edelim) kaç saniyede basiciligini yitirir bgin varmı acaba?birde denize bulaşan kanin benim kanayan diş etimden girme ihtimali varmıdır acaba!??

3 yıl önce