Cok guzel bilgi

Sürekli internetten yapılan araştırmalar. Bu kişiler sürekli olarak internetten hastalık bulgularını araştırır. Google ve internetteki forumlardaki hemen tüm yazıları okumaya çalışır. MSN veya skype ile arkadaşlarından bilgi alır. Facebook gibi sosyal ağlara girerek kendisi gibi insanlarla konuşmak ve yazışmak ister. Psikolojik sağlığın giderek bozulması beden sağlığını da bozar. İnternette AIDS belirtisi olarak okuduğu hastalıkları hissetmeye başlar. Dilde kabarma olduğunu okur, kendi dilinde kabarma fark eder. AIDS hastalığında ishal geliştiğini öğrenir, ertesi gün ishal olur. Bu şekilde vücut, hastalık bulgularını taklit etmeye başlar. HIV ile ilgili bulaşma yolları, risklerin analizi ve tekrarlayan test sonuçları hiçbir zaman tam olarak onu ikna etmez. Çevresindeki kişilere HIV’li olduğuna inandırmaya çalışır. Pek çok kişiyle konuşur. Üroloji, enfeksiyon ve dahiliye doktorlarına gider. Testler negatif çıktıkça endişe artar. HIV pozitif olduğunu söyleyecek bir doktor aramaya başlar, kapı kapı dolaşır. Bir süre sonra insanlar ve doktorlar ondan sıkılmaya başlar. Çünkü sürekli aynı şeyleri anlattığı için çevredekiler artık onu dinlemek istemez. İçine düştüğü durumun aslında ruhsal bir sorun olduğuna inanmaz. Giderek anlaşılamama, yalnızlık ve çaresizlik duyguları şiddetlenir. Tüm bu süreçler bilinç dışıdır ve kişinin kontrolünde değildir.

7 yıl önce

Cok guzel bilgi

Bu bir takıntı hastalığı, yani obsesif kompulsif bozukluktur. Kendiliğinden bilince gelen, kişinin saçma ve yanlış olduğunu bildiği düşünce veya imajlara obsesyon veya saplantı denir. Bu saplantıdan kurtulmak için yapılan eylemlere ise kompulsiyon denir. Toplum içinde vesvese olarak da adlandırılır. “HIV/AIDS miyim acaba?” korkusu da aslında bir çeşit takıntıdır. Buna obsesif kompulsif bozukluk da denir. Obsesif kompulsif bozukluk da tekrarlayıcı davranışlara rastlanır. El yıkama, sıraya koyma, kontrol etme şeklinde olabilir. Ya da zihinsel olarak tekrarlayıcı dua etme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme gibi olabilir. Kişi mikrop bulaşmasın diye sık sık ellerini yıkayabilir. Ellerini veya vücudunun diğer bölgelerini defalarca yıkayıp cildine zarar verebilir. Herkesi kendi kurallarına uymaya zorlayabilir. HIV veya AIDS korkusu olan kişiler ise genellikle başlangıçta bir hayat kadını ile sex yapmıştır. Eğer prezervatif kullanmamışsa sıkıntıları daha fazla hisseder. HIV ve AIDS konusunu araştırdıktan sonra, bu hastalığın belirtilerini vücutlarında hissetmeye başlar. Aslında testler negatiftir. Ancak bu onları rahatlatmaz. Sürekli çok yoğun vicdan azabı ve suçluluk duyar. Çünkü beyin, pozitif olduğunu bir defa inanmıştır. Beyin karşısına çıkan bir konu için önce geçmiş deneyimlere göre bir karar verir. Daha sonra verdiği bu kararın gerçekleşmesi için çaba gösterir. Bu beynin ters bir özelliğidir ve bir yönden de tehlikeli bir durum olabilir. Örneğin beyin başına gelmesinden en çok korktuğu şeye odaklanır ve daha sonra onu size çeker. Böylece korktuğunu başınıza getirir. HIV korkusu olan kişi sürekli hastalıklardan korkar ve bir süre sonra HIV olmasa bile bazı ruhsal hastalıklara yakalanır. Bunun dışında tansiyon, diabetes mellitus, yaygın vücut ağrıları, cinsel sorunlar gibi rahatsızlıklar da olabilir. Tekrar tekrar test yaptırır. Testler yanlış yapılıyor diyerek tekrar tekrar yaptırmak isteyebilir. Test yaptırdıktan sonra rahatlar, ancak birkaç gün sonra ya test yanlışsa düşünceleri tekrar gelir. Zihne gelen korkular ve hayaller çok rahatsız edici olabilmektedir. Mesela evli kişiler bunu eşine ve çocuğuna bulaştıracağını, ailenin onu dışlayacağını düşünür. Bu kişiler çok yoğun vicdan azabı ve suçluluk hissederler. Hatta bazılarında intihar düşüncesi bile gelebilir. Çünkü burada rahatsızlığı en çok tetikleyen HIV olmak değil, eşin veya ailenin diğer bireyleri hatta çocukların onu dışlama, değersizleştirme ihtimalini düşünmektir. Test yaptırdıktan sonra negatif çıkması kişiyi geçici olarak rahatlatır. Sonra olay tekrar başlar. Yeniden test yaptırır, korku dolu saatlerle sonuç bekler. Sonra rahatlar. Sonra virüs için “ya gözden kaçmışsa” diye düşünür, test yaptırmaya gider. Sonra rahatlar. Sonra tekrar test yaptırır. Sonra rahatlar. …. Bu kısır döngü böyle devam eder gider. "Dr. Timur Harzadın"

7 yıl önce

Hastalık ve combo

Onun yapılan testle alakası yok ki kardeşim sistemle alakası var. Yani sırf cihaz değişti diye sistem bilgisini değiştirmez hastane. Aynı test aynı cihaz düşün bir hastane (Antihiv) der bir hastane (Anti hiv - Kemüliminesans veya benzeri der ki 3. jenerasyon testler bu şekilde bakılmıyor onlar elisa bakar.) bir testte (Antihiv ab/ag ya da Antihiv ab/ag combo) der. Tamamen sistemle alakalı cihaz aynıdır bakılan test aynıdır. Size yazdığım o şartnamede bırak merkezdeki devlet hastanesini onun haricinde 9 tane ilçe hastanesi için de aynı cihaz kurulmuş. Yani merkez hastanede rutin laboratuvar için 1 tane e601 var mikrobiyoloji ve kardiyak için 2 tane e411 var kalan ilçe hastanelerinde de hep e411 var ve aynı testler gönderilmiş. Düşün ilçe hastanesi diyorum o bile combo bakıyor rahat ol :)

7 yıl önce

Hastalık ve combo

Kardeşim cihazı rochediagnosticten mi almışlar ? İkisinin tek farkı sınıf farkı güzel kardeşim. e411 ve elecsys 2010 daha küçük laboratuvarlar için tasarlanmış e170, e601 ve e602 daha büyük laboratuvarlar için. bir de 8000 serisi var ki o da artık böyle bölge eğitim araştırma hastaneleri için. Sonuç olarak eğer cihaz rochediagnostic üzerinden alınmışsa ben sordum bizim sağladığımız test combo test dedi. Tamam mı ? takılma combo yani rahat olun ben size zamanında ne dedim hastanelerde artık 3.jenerasyon test yok dedim değil mi. Bakın araştırdıkça hepiniz gördünüz ki gerçekten 4.jenerasyonmuş. Boşuna gidip özel lablara 150 lira vermeye gerek var mı ? Kıç kırık bir özel laboratuvarın bütçesi ile koskoca sağlık bakanlığının bütçesi bir mi onda en iyi cihaz olacak da devlette nasıl olmayacak ? Ha tamam dersin ki çok da önemli olmayan testler için rutin yapılmayan testler için belki kaynak ayırmaz ama bu dediğimiz testler hiv, hepatitler vdrl felan rutin yapılan testler. Her ameliyat öncesi hastaneye yatış öncesi mutlaka yapılır. Dolayısı ile rutin ve her gün mutlaka belirli sayıda yapılan test için devlet emin ol yeterince kaynak ayırıp en iyisini alır.

7 yıl önce

Hastalık ve combo

Hivle alakalı değil demek ki kardeşim. Hivle alakalı belirti akut olarak 1-6 hafta arasında oluyor ve 6 hafta sonunda bitiyor. Bu virüsün asemptomik evresi var yayılıp çoğalması için. Dolayısı ile sürekli belirti veremez bu virüse bağlı 5 ay boyunca belirti göremezsin mantıklı değil

7 yıl önce

Cok guzel bilgi

Semptom ile tanı konulsa bu testler sürekli geliştirilmez. Her hastalığın semptomu aynıdır arkadaşlar vücudun tepki verebileceği şeyler sınırlı zaten. Ya ciltte tepki verir ya eklemde ya lenf bezlerinde. Stres de bir hastalıktır mutalaka da viral bakteriyel ya da mantar kaynaklı olması gerekmez. O da hastalık vücudun bağışıklığını baskılıyorsunuz. Vücut ben sağlıklıyım hacı diyor sen ona diyorsun ki sen sağlıklı değilsin sende hiv olabilir diyorsun beyin de bir noktadan sonra buna ikna oluyor o belirtileri okudukça kendinizde görüyorsunuz çünkü beyin onu direk hafızaya atıyor sinyal gönderirken de diyor ki bak bu hastalık olunca şöyle şöyle şeyler oluyor bizde de bu hastalıktan var diyor ve belirtiler başlıyor. Tamamen senin vücudunu ve bağışıklık sistemini baskılamanla alakalı. Kendini hasta olduğuna ikna edersen eğer bağışıklığın düşer belirti yaşarsın bu kanıtlanmış bir şey

7 yıl önce

Hastalık ve combo

Sence başka bir açıklaması olabilir mi kardeşim bak sana diyorum ki 7 ay oldu arada hiçbir ilişkim yok sana en uydurma senaryoyu söylüyorum kan verirken sadece 1 kere dikkat etmedim iğne yeni mi açıldı yoksa unutup bana da mı kullandı gençten bir çocuk vardı ama yeşil bir kapak hatırlıyorum benden önce de yaşlı bir amca vardı 55-60 yaşlarında ondan kan aldı. Diyelim iğneyi unuttu o amcanın hiv olma olasılığı + iğne batmasında 1000/3 bir de bu olasılığı al + bunun üzerinden de 4 ay geçti son testi yaptırdığım zaman ve diğer tüm iğneleri kontrol ettim bir kere dikkatsizlik yaptım diye. Tüm bu ihtimalleri göze alınca böyle milyonda bir bırak milyarda bir ihtimal felan yani. Dolayısı ile belirtiler bence tamamen psikolojik 7 ay geçmiş olsa şimdiye 4.jenerasyon test bulmaz mı ?

7 yıl önce