http://i-base.info/qa/284 Arkadaslar burda diyoki eger belirti goruluyorsa demek vucut antikor uretiyor demektir. Yani belirti hiss edipte antikor testinden negatif alamak en azi 1 ay sonra bence cok guvenilir.
http://i-base.info/qa/284 Arkadaslar burda diyoki eger belirti goruluyorsa demek vucut antikor uretiyor demektir. Yani belirti hiss edipte antikor testinden negatif alamak en azi 1 ay sonra bence cok guvenilir.
Cevaplar
Ben tek eklem kas agrisi yasiyirum 2 aydir devam ediyo bu agazdaki aft lari sordum ben doktora aids evresinde cikar nadiren dedi testler cok sukur negatif geliyo ama bu ağrılar neden bi turlu cozemedim
Linkte de belirtiler hem ayni anda olur hemde sonra hepsi gider diyor. O kadarda uzun cekmez. Temizsin bence.Bende de ilk haftalar oskuruk vardi sonra gecti ama yine geldi. Bende ordan strese girdim. 62ci gun bir test daha yaptiricam. Rabbim hakkimizda hayirlisini nasib etsin Insallah.
Semptom ile tanı konulsa bu testler sürekli geliştirilmez. Her hastalığın semptomu aynıdır arkadaşlar vücudun tepki verebileceği şeyler sınırlı zaten. Ya ciltte tepki verir ya eklemde ya lenf bezlerinde. Stres de bir hastalıktır mutalaka da viral bakteriyel ya da mantar kaynaklı olması gerekmez. O da hastalık vücudun bağışıklığını baskılıyorsunuz. Vücut ben sağlıklıyım hacı diyor sen ona diyorsun ki sen sağlıklı değilsin sende hiv olabilir diyorsun beyin de bir noktadan sonra buna ikna oluyor o belirtileri okudukça kendinizde görüyorsunuz çünkü beyin onu direk hafızaya atıyor sinyal gönderirken de diyor ki bak bu hastalık olunca şöyle şöyle şeyler oluyor bizde de bu hastalıktan var diyor ve belirtiler başlıyor. Tamamen senin vücudunu ve bağışıklık sistemini baskılamanla alakalı. Kendini hasta olduğuna ikna edersen eğer bağışıklığın düşer belirti yaşarsın bu kanıtlanmış bir şey
Pişman seninle.durumumuz aynı kardeşim. Irtibata gecebilecegim bi numara ya da mail vs versene.. birseyler sorucam sana kardeş.
[email protected]
Korkulu kardesim bende şuan 55.gundeyim bakalim bu agrilar devam ederse bi test daha olurum haftaya anonimbilgilendirme haklisin kardesim belkide beyin bu oyunu oynuyo bize testlere guvenicez baska caremiz yok
Bu bir takıntı hastalığı, yani obsesif kompulsif bozukluktur. Kendiliğinden bilince gelen, kişinin saçma ve yanlış olduğunu bildiği düşünce veya imajlara obsesyon veya saplantı denir. Bu saplantıdan kurtulmak için yapılan eylemlere ise kompulsiyon denir. Toplum içinde vesvese olarak da adlandırılır. “HIV/AIDS miyim acaba?” korkusu da aslında bir çeşit takıntıdır. Buna obsesif kompulsif bozukluk da denir. Obsesif kompulsif bozukluk da tekrarlayıcı davranışlara rastlanır. El yıkama, sıraya koyma, kontrol etme şeklinde olabilir. Ya da zihinsel olarak tekrarlayıcı dua etme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme gibi olabilir. Kişi mikrop bulaşmasın diye sık sık ellerini yıkayabilir. Ellerini veya vücudunun diğer bölgelerini defalarca yıkayıp cildine zarar verebilir. Herkesi kendi kurallarına uymaya zorlayabilir. HIV veya AIDS korkusu olan kişiler ise genellikle başlangıçta bir hayat kadını ile sex yapmıştır. Eğer prezervatif kullanmamışsa sıkıntıları daha fazla hisseder. HIV ve AIDS konusunu araştırdıktan sonra, bu hastalığın belirtilerini vücutlarında hissetmeye başlar. Aslında testler negatiftir. Ancak bu onları rahatlatmaz. Sürekli çok yoğun vicdan azabı ve suçluluk duyar. Çünkü beyin, pozitif olduğunu bir defa inanmıştır. Beyin karşısına çıkan bir konu için önce geçmiş deneyimlere göre bir karar verir. Daha sonra verdiği bu kararın gerçekleşmesi için çaba gösterir. Bu beynin ters bir özelliğidir ve bir yönden de tehlikeli bir durum olabilir. Örneğin beyin başına gelmesinden en çok korktuğu şeye odaklanır ve daha sonra onu size çeker. Böylece korktuğunu başınıza getirir. HIV korkusu olan kişi sürekli hastalıklardan korkar ve bir süre sonra HIV olmasa bile bazı ruhsal hastalıklara yakalanır. Bunun dışında tansiyon, diabetes mellitus, yaygın vücut ağrıları, cinsel sorunlar gibi rahatsızlıklar da olabilir. Tekrar tekrar test yaptırır. Testler yanlış yapılıyor diyerek tekrar tekrar yaptırmak isteyebilir. Test yaptırdıktan sonra rahatlar, ancak birkaç gün sonra ya test yanlışsa düşünceleri tekrar gelir. Zihne gelen korkular ve hayaller çok rahatsız edici olabilmektedir. Mesela evli kişiler bunu eşine ve çocuğuna bulaştıracağını, ailenin onu dışlayacağını düşünür. Bu kişiler çok yoğun vicdan azabı ve suçluluk hissederler. Hatta bazılarında intihar düşüncesi bile gelebilir. Çünkü burada rahatsızlığı en çok tetikleyen HIV olmak değil, eşin veya ailenin diğer bireyleri hatta çocukların onu dışlama, değersizleştirme ihtimalini düşünmektir. Test yaptırdıktan sonra negatif çıkması kişiyi geçici olarak rahatlatır. Sonra olay tekrar başlar. Yeniden test yaptırır, korku dolu saatlerle sonuç bekler. Sonra rahatlar. Sonra virüs için “ya gözden kaçmışsa” diye düşünür, test yaptırmaya gider. Sonra rahatlar. Sonra tekrar test yaptırır. Sonra rahatlar. …. Bu kısır döngü böyle devam eder gider. "Dr. Timur Harzadın"
Sürekli internetten yapılan araştırmalar. Bu kişiler sürekli olarak internetten hastalık bulgularını araştırır. Google ve internetteki forumlardaki hemen tüm yazıları okumaya çalışır. MSN veya skype ile arkadaşlarından bilgi alır. Facebook gibi sosyal ağlara girerek kendisi gibi insanlarla konuşmak ve yazışmak ister. Psikolojik sağlığın giderek bozulması beden sağlığını da bozar. İnternette AIDS belirtisi olarak okuduğu hastalıkları hissetmeye başlar. Dilde kabarma olduğunu okur, kendi dilinde kabarma fark eder. AIDS hastalığında ishal geliştiğini öğrenir, ertesi gün ishal olur. Bu şekilde vücut, hastalık bulgularını taklit etmeye başlar. HIV ile ilgili bulaşma yolları, risklerin analizi ve tekrarlayan test sonuçları hiçbir zaman tam olarak onu ikna etmez. Çevresindeki kişilere HIV’li olduğuna inandırmaya çalışır. Pek çok kişiyle konuşur. Üroloji, enfeksiyon ve dahiliye doktorlarına gider. Testler negatif çıktıkça endişe artar. HIV pozitif olduğunu söyleyecek bir doktor aramaya başlar, kapı kapı dolaşır. Bir süre sonra insanlar ve doktorlar ondan sıkılmaya başlar. Çünkü sürekli aynı şeyleri anlattığı için çevredekiler artık onu dinlemek istemez. İçine düştüğü durumun aslında ruhsal bir sorun olduğuna inanmaz. Giderek anlaşılamama, yalnızlık ve çaresizlik duyguları şiddetlenir. Tüm bu süreçler bilinç dışıdır ve kişinin kontrolünde değildir.
Anonimbilgilendirme kardesim hakkini helal et kusura bakma sürekli sana sorular soruyorum ama inan ki elde değil tam test oluyorum unutucam diyorum pat sabah ağızda aft ins bu gunler gececek hepimiz negatif alicaz