NAÇİZANE BİLGİLENDİRME
Sayın Kullanıcılar; Uzun zamandır bu sitenin kullanıcılarındanım ve beni bilenler bilir, çok fazla yorum ya da yazı paylaşmam. Genelde sessiz takip eder, bazen müdahale gereği duyduğumda yazarım. Neyse lafı uzatmadan, okuduğum yerli ve yabancı makalelerden edindiğim bilgileri sizinle paylaşmak isterim: 1. Öncelikle Hiv2 konusunu bir netleştirelim: Hiv2, hiv antikorunun türlerinden biridir. Avrupa'da görülmez ve genelde batı Avfrika'da vardır. Özelliği, Hiv1'e nazaran, bazı bünyelerde ama her bünyede değil, antikor üretimi biraz daha geçtir. Bu anlamda olmak üzere, Mavi lab'ın 14'den sonra 28'de bir kez daha hiv ultra duo istemesinin sebebi Hiv 2 antikorunun biraz daha geç çıkmasına ilişkindir. Ancak p24 antijeninin Hiv1 ve hiv2 ile alakası yoktur. Yani antijenin 1 veya 2 si olmaz. Dolayısıyla vücutta antijen kaybolmadığı sürece, antijen testleri ister Hiv1 ister Hiv2 olsun her zaman güvenilirdir. 2. Vücutta antijen kaybolmadığı sürece, günümüz antijen testleri bunu saptar. Peki antijen kayboldu o zaman ne olacak? Bu durumda vücut antikor üretmeye başlar ve bu sefer de antikor testleri bunu saptar. Yani hiv ile enfekte olmuş bir vücutta antijen ve antikorun aynı anda kaybolması olası değildir. Bu anlamda antijen ve antikoru birlikte değerlendiren testler her durumda birinden birisini yakalar. 3. 4. nesil ve 3. nesil testlerin farkı sadece antijen ölçümündedir. 4. nesil testler antikorla birlikte antijeni de tararken, 3. nesil testler sadece antikor tarar. 4. Antikor tarayan testler ister 4. nesil ister 3. nesil olsun hem Hiv1 hem de Hiv2 antikorunu tarar. İsteseniz bile sadece birini tarayamaz. 5. Dünya sağlık örgütü ve bununla paralel olan sağlık bakanlığı rehberi maksimım süre olarak 3 ay demiştir. Bunun nedeni hangi testin kullanılacağının önceden kestirilememesidir ve tanı süresi en fazla olan testi baz alarak bunu demiştir. 6 ay veya 1 yıl gibi süreleri gerektiren vücut halleri (kemoterapi vs) zaten önceden kendini gösterir ve bu vücutlar için Hiv'den önce hayati tehlikesi çok çok çok büyük durumlar vardır ki bunlar için endişelenilmesi gerekir. 6. Günümüzde kullanılan testlerin hassasiyeti oldukça yüksektir. 3. nesil antikor testleri bile 90'a varmadan durumu saptayabilmektedir. 7. Hiv ultra duo, özelliği gereği antijeni erken sürede ve çok yüksek bir hassasiyette yakaladığı için, 14. günden itibaren buna inanmak gerekmektedir. Ancak korunmasız cinsel birleşme neticesinde sadece hiv bulaşı söz konusu olmayacağı için, hepatitlere e bakılması ve Hepatit C için söz konusu olan 90 günde hepatitlerle birlikte hiv'e de bakılabilir. Ancak endişe edilmemesi gerekir ki hiv sonucunda değişme beklenmez. 8. Testlere ve doktor yorumlarına (bilgili doktorların yorumu) güvenmek gerekir. Hiv bulaşı olup olmadığını gününde yapılan testler belirle. Yoksa, biri bunu demiş, orada bu yazıyor gibi vs. şeyler testlerin yapılma amacını ortadan kaldırır ve açıkça tıp bilimine aykırılık anlamına gelir. 9. Lablarda veya hastanelerde acaba doğru test mi yapıldı? acaba hata mı var? Mükerrer iğne kullanımı mi var? gibi soruların inanın ki bir anlamı yoktur. Çünkü bu iş çocuk oyuncağı değildir. Oralarda bu işi yapan hemşire vs. gibi çalışanlar işin uzmanıdır ve bu şekilde bir durum olmayacağını hepimizden iyi bilirler. 10. Son olarak devamlı yazıldığı üzere, hiv'in spesifik belirtisi yoktur. Eğer gününde yapılan testleriniz negatifse, isteseniz de kendi kendinizi biyolojik olarak pozitif yapamazsınız. Zira olmayan bir şeyi var etmek sadece yaradana has bir özelliktir. Umarım faydam olmuştur. Sabırla okuma nezaketini gösterdiğiniz için çok teşekkür eder, saygılarımı sunarım.