KIZILAY WEB SITESINDE SOYLE YAZILIDIR;
PENCERE DÖNEMİ: AIDS ve hepatit gibi kan, cinsel
yol ve anneden bebeğe bulaşan hastalıklar için bulaşın gerçekleştiği andan testlerde pozitif hale gelinceye kadar geçen ve tanı konulamayan ölü bir süre (PENCERE DÖNEMİ) söz konusudur. Pencere dönemindeki kişinin test sonuçları temiz görünmekle birlikte diğer insanlara bulaşma riski vardır.
Bu nedenle kan bağışı için başvuru yaptığınızda doldurduğunuz formdaki sorulara vereceğiniz dürüst ve samimi cevaplar en az tarama testleri kadar önemlidir.
Lütfen (herhangi bir şüpheniz dolayısıyla) yalnızca test sonucunuzu öğrenmek için kan bağışında bulunuyorsanız bunu yapmaktan kendinizi geri tutunuz!
Asıl bahsettiği dönem 10-12 gün. NAT testi için gereken süre (pcr RNA diyebiliriz). Dünyada bu süre zarfında tespit edilebilen tarama yöntemi yok diye belirtmiş. Bizde biliyoruz ki kılavuzlarda daha erken tarama sistemi yok. Zaten ölümlü vaka da bu yüzden gerçekleşmiş. Şüpheli temastan bir kaç gün sonra kan bağışı olmuş. Öyle olunca tarama temiz çıkmış. Ama tedbir amaçlı infolarda 90 gün ya da 1 yıl vs yazabilir.
Hivle enfekte olur olmaz kanda cikmaz ki kizilay bulsun.
Asagidaki yazilar su siteden alintidir ; http://www.gelisimlab.com.tr/hivaids-hakkinda-bilgiler,1-37
Erken teşhis koyabilmek için, kişinin korunmasız ilişki veya şüpheli temastan sonra test yaptırması gerekir.İlk pozitifleşen ve duyarlılığı en yüksek olan test, moleküler bir yöntem olan HIV RNA PCR testidir.Bu test, 10. günden itibaren pozitiflik verir. İkinci pozitifleşen P24 antijen testidir. Şüpheli temastan 2-3 hafta sonra pozitifleşmeye başlar.
En geç pozitifleşen test, halk arasında ELISA testi olarak bilinen anti-HIV antikor testidir. 3-8 hafta arasında pozitifleşir. Piyasada antijen+antikora beraber bakan testler de bulunmaktadır.
ya tamam adamların labotuvarı güzel ama ilkişki için test yapmak yeri değildir
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Demirarslan, sosyal güvencesi olmadığı ve ayrımcılığa uğramak istemediği için HIV testi yaptırmayan bazı hastaların, kan bağışı yoluyla hastalığını öğrenmeye çalıştığını, böylece HIV’li kanları dolaşıma girdiğini söyledi.
1 Aralık Dünya Aids Günü dolayısıyla açıklama yapan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Demirarslan, bazı kişilerin dışlanma korkusu ve sosyal güvencesi olmaması nedeniyle HIV testi yaptırmak yerine, hasta olup olmadığını öğrenmek amacıyla kan bağışı yoluyla kan testi yaptırdığını ifade etti. Bu şekilde, HIV’li kanların, bağışlanmak üzere dolaşıma girdiğini belirten Doç. Dr. Hayati Demirarslan, kan transfüzyonu ya da nakli konusunda dikkatli olunması uyarısında bulundu.
“Küçük de olsa ihtimal var”
Öte yandan, kan bağışlarında HIV virüslerinin anlaşılmaması ihtimalinin düşük olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Hayati Demirarslan, “Kızılay’da da özel kan bankalarında da gerekli tetkikler yapılıyor ama hastalar bunu yapabiliyor. Çünkü bazı hastalarımızdan, ‘Kan bağışı yaptık ve sonuçta HIV ya da Hepatit B çıktı’ gibi ifadeler duyuyoruz.” dedi.
Riskli cinsel ilişkiden sonraki ilk 15 günde kan testi yapılmamalı…
HIV virüsü olan bireyin, kan testi yaptırdığı zaman diliminin önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hayati Demirarslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kullandığımız teknolojilerle kanda HIV enfeksiyonunu yakalama şansımız, o vücuda HIV enfekte olduktan sonraki süreç içinde yaklaşık 15 ile 25 güne kadar düşmüş durumda. Dolayısıyla kişi, riskli bir cinsel ilişkiden sonra 15 günden az bir süre içinde hastaneye gidip tetkik yaptırdığında ya da kan bağışında bulunduğunda HIV’i tespit edememe durumu söz konusu. Kan bankalarında, kan bağışı yapılmadan önce kişiye verilen anketlerde, cinsel riskli davranışlara dair sorular bulunmaktadır. Bu soruları doğru ve yalansız yanıtlamak gerekir. Riskli bir davranış söz konusu ise kan bağışı yapmak doğru değil, çünkü tespit edilemeyen erken bir dönemde olduğunda HIV’li kan başka birine enfekte edilmiş olabilir.
KIZILAY WEB SITESINDE SOYLE YAZILIDIR; PENCERE DÖNEMİ: AIDS ve hepatit gibi kan, cinsel yol ve anneden bebeğe bulaşan hastalıklar için bulaşın gerçekleştiği andan testlerde pozitif hale gelinceye kadar geçen ve tanı konulamayan ölü bir süre (PENCERE DÖNEMİ) söz konusudur. Pencere dönemindeki kişinin test sonuçları temiz görünmekle birlikte diğer insanlara bulaşma riski vardır. Bu nedenle kan bağışı için başvuru yaptığınızda doldurduğunuz formdaki sorulara vereceğiniz dürüst ve samimi cevaplar en az tarama testleri kadar önemlidir. Lütfen (herhangi bir şüpheniz dolayısıyla) yalnızca test sonucunuzu öğrenmek için kan bağışında bulunuyorsanız bunu yapmaktan kendinizi geri tutunuz!
Ne demek bu kardesim pencere donem zamani neden vermiyor herkes iliskiye giriyor birbiriyle adam onu hesaplamak icin neye uyacak bu nasil uyari
Asıl bahsettiği dönem 10-12 gün. NAT testi için gereken süre (pcr RNA diyebiliriz). Dünyada bu süre zarfında tespit edilebilen tarama yöntemi yok diye belirtmiş. Bizde biliyoruz ki kılavuzlarda daha erken tarama sistemi yok. Zaten ölümlü vaka da bu yüzden gerçekleşmiş. Şüpheli temastan bir kaç gün sonra kan bağışı olmuş. Öyle olunca tarama temiz çıkmış. Ama tedbir amaçlı infolarda 90 gün ya da 1 yıl vs yazabilir.
Hivle enfekte olur olmaz kanda cikmaz ki kizilay bulsun. Asagidaki yazilar su siteden alintidir ; http://www.gelisimlab.com.tr/hivaids-hakkinda-bilgiler,1-37 Erken teşhis koyabilmek için, kişinin korunmasız ilişki veya şüpheli temastan sonra test yaptırması gerekir.İlk pozitifleşen ve duyarlılığı en yüksek olan test, moleküler bir yöntem olan HIV RNA PCR testidir.Bu test, 10. günden itibaren pozitiflik verir. İkinci pozitifleşen P24 antijen testidir. Şüpheli temastan 2-3 hafta sonra pozitifleşmeye başlar. En geç pozitifleşen test, halk arasında ELISA testi olarak bilinen anti-HIV antikor testidir. 3-8 hafta arasında pozitifleşir. Piyasada antijen+antikora beraber bakan testler de bulunmaktadır.
ya tamam adamların labotuvarı güzel ama ilkişki için test yapmak yeri değildir Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Demirarslan, sosyal güvencesi olmadığı ve ayrımcılığa uğramak istemediği için HIV testi yaptırmayan bazı hastaların, kan bağışı yoluyla hastalığını öğrenmeye çalıştığını, böylece HIV’li kanları dolaşıma girdiğini söyledi. 1 Aralık Dünya Aids Günü dolayısıyla açıklama yapan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Demirarslan, bazı kişilerin dışlanma korkusu ve sosyal güvencesi olmaması nedeniyle HIV testi yaptırmak yerine, hasta olup olmadığını öğrenmek amacıyla kan bağışı yoluyla kan testi yaptırdığını ifade etti. Bu şekilde, HIV’li kanların, bağışlanmak üzere dolaşıma girdiğini belirten Doç. Dr. Hayati Demirarslan, kan transfüzyonu ya da nakli konusunda dikkatli olunması uyarısında bulundu. “Küçük de olsa ihtimal var” Öte yandan, kan bağışlarında HIV virüslerinin anlaşılmaması ihtimalinin düşük olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Hayati Demirarslan, “Kızılay’da da özel kan bankalarında da gerekli tetkikler yapılıyor ama hastalar bunu yapabiliyor. Çünkü bazı hastalarımızdan, ‘Kan bağışı yaptık ve sonuçta HIV ya da Hepatit B çıktı’ gibi ifadeler duyuyoruz.” dedi. Riskli cinsel ilişkiden sonraki ilk 15 günde kan testi yapılmamalı… HIV virüsü olan bireyin, kan testi yaptırdığı zaman diliminin önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hayati Demirarslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kullandığımız teknolojilerle kanda HIV enfeksiyonunu yakalama şansımız, o vücuda HIV enfekte olduktan sonraki süreç içinde yaklaşık 15 ile 25 güne kadar düşmüş durumda. Dolayısıyla kişi, riskli bir cinsel ilişkiden sonra 15 günden az bir süre içinde hastaneye gidip tetkik yaptırdığında ya da kan bağışında bulunduğunda HIV’i tespit edememe durumu söz konusu. Kan bankalarında, kan bağışı yapılmadan önce kişiye verilen anketlerde, cinsel riskli davranışlara dair sorular bulunmaktadır. Bu soruları doğru ve yalansız yanıtlamak gerekir. Riskli bir davranış söz konusu ise kan bağışı yapmak doğru değil, çünkü tespit edilemeyen erken bir dönemde olduğunda HIV’li kan başka birine enfekte edilmiş olabilir.