benkimim, hiv ile ilgili literatürlerde böyle bir bulaş asla görülmemiştir, şu söylediklerinde hiv bulaşı yolda yürürken başına göktaşı düşmesiyle eş değer olasılıkta, imkansız ötesi yani, dış ortamda saniyeler içinde etkisini kaybeden bir virüs türünden bahsediyoruz burda, hadi diyelim virüs etkisini kaybetmedi ve virüs temas etmiş parmağı emdin, yine bulaş mümkün değil, ağzında açık bir yara ve diş etinde kanama olması gerekir bulaş olabilmesi için, diyelim ki yuttun kana karışmadığı sürece mideye gitse bile virüs bulaşı mümkün değil, çünkü mide enzimleri bu işi hallediyor, DÜŞÜN, SADECE ORAL SEKS YAPIP SPERM MENİ YUTSAN BİLE AĞIZDA AÇIK YARA YOKSA BULAŞ MÜMKÜN DEĞİL, kısacası bu gibi durumlarda emme yutma, dokunma, öpüşme vs bulaş söz konusu değil, parmakta meni bile olsa, test yaptırmana bile gerek yok, DERYALI’dan da aynı cevabı alacaksın, konu anlattığın gibiyse hiv ile ilgili herhangi bir bulaştan söz edemeyiz. konuyu kapat. sadece bunun için test yaptırma.
Cruise, dostum son kez tekrar yazıyorum, testlerin güvenli ve yeterli fakat otoritelere uymak da zorundayız, 60. gün itibariyle gelen test sonucu yüzde 97 değişmez, seninki de değişmeyecek ve negatif gelecek, konuyu kapatamıyorsan hiv ile ilgili POZİTİF YAŞAM, KIRMIZI KURDELE, POZİTİF- İZ gibi derneklere telefonla veya bizzat giderek ulaşabilir, bu konudaki fobikliğini yatıştırabilirsin, yarın bu derneklerden biriyle irtibata geç telefonla da olur durumunu anlat, rehabilite olmaya ihtiyacın var, hiv enfekte değilsin, dediklerimi yap lütfen. 90. gün geldiğinde de zaten negatif gelecek son teyit testini yaptır ve konuyu açılmamak üzere kapat.
Cruise, hiv rna bir tanı testi değildir, kanda virüsü arar ve miktarı tespit eder, kantitatif bir testtir kısacası, esasında spekülasyonlara açık sonuçları da vardır, olmuştur, bana sorarsan kanında enfeksiyonu yakalayamaması zaten kanında virüsün bulunmadığını gösterir, 60. gün yeterli dedim ve bir daha yazmayacağım, KİME SORARSAN SOR NEREYE DANIŞIRSAN DANIŞ ALACAĞIN TEK CEVAP, 90. GÜN GELDİĞİNDE TEYİT TESTİNİ OLUP KONUYU KAPATMAN olacaktır.
Yusufff, öyle bir şey olmuyor yusuf, şankrlar tamamen ortadan kayboluyor, hadi iyi geceler.
Cruise, 90. gün geldiğinde testlerin değişecek demiyoruz ki dostum, ayrıca tüm otoriteler bu görüşü savunuyor, esasında 60. gün serokonversiyon dönemi baz alındığında antikor ölçümünde yeterli süredir ve kesinliği yüzde 95-97 bandındadır, olağanüstü hallerde süreç uzamaktadır, bu haller ağır hastalık gibi durumlardır, 90. gün şu demektir, en kafayı kırmış paranoyak tipler için son gün olarak belirlenmiştir ver bu gün geldiğinde basit bir anti hiv testi bile doğru sonucu verecek ve konuyu kapatmaya yetecektir. 90. GÜNE KADAR BEKLE, O GÜN GELDİĞİNDE TESTİNİ OL VE KONUYU KAPAT.
Yusufff, sağol.
Cruise, dostum esasında laboratuvar işleri tam bir para tuzağı, ayrıca bak o kadar para verip hiv pcr yaptırdığın halde yine test olmaya devam etmişsin, bu işin sonu yok anlayacağın, takıntı haline getirmene gerek yok, testlerin burdan dönmez, beni dinlersen laboratuvarlara daha fazla paranı kaptırma derim, bu dakikadan sonra yakın bir zamanda da test yaptırma artık, 90. geldiğinde en yakın sağlık ocağına veya devlet hastanesine gidip teyit testini (elisa) yaptır ve konuyu tamamen kapat.
Obsesif biri, 90. gün teyit testi yaptır (elisa testi) konuyu kapat.
Yusufff, tamamen geçiyor kardeşim neyini şaşırıyorsun, inanılması zor bir hadise değil, titrelerim şu an aynı, zamanla değerlerin azalmasını bekliyoruz, şankr bir tane değildi penis ucunda birden fazlaydı, bu kadar hazır bilgi yeter, daha fazlası çıkmaz benden yusuf.
Yusufff, sifilizde serokonversiyon süresi genellikle 60 gündür, şüpheli bulaştan 30 gün sonra esasen kanda yeterli antikor üretilmeye başlar ve testlerle ölçülebilir düzeye gelir, antibiyotik kullanımı ile testler etkilenmez, yalancı negatiflik durumu henüz antikorun oluşamadığı ağır hastalık ( kemoterapi görenler, kanser hastaları, hepatiti ağır geçirenler) durumlarında olur, bunlar sende yoksa 60. gün yeteri zamandır, titrlerde hangisi daha fazla sifiliz gibi bir durum yoktur, titre değerlendirmeleri miktardan ziyade bakterinin varlığına dayanan kalitatif değerlendirmelerdir, her merkezin kendine özel titre değeri vardır, sifiliz bakterisini bulduğu an eşik aralığı içerisinde titreler sinyaller verir, hiv testlerinde farklı zamanlarda farklı merkezlerde farklı sonuçların çıkması gibi düşün, hangi evrede olduğun tedavi sonucu titrlerde düşüşün olup olmamasıyla alakalı biraz da, tedaviden sonra sifilizi bulmak için titreler düşürülür ve ilk doz penisilinden sonra tekrar bakılır, düşük tirede uyarı alındığında primer evrede olduğu tespit edilebilir, titre düşmemişse penisilin yeterli gelmemiş demektir ve hastalığın sekonder evrede olduğu tespit edilir, sifilizde tersiyer evre aids evresi gibidir ki günümüzde özellikle penisilinin kullanılmasından bu yana bu evreye geçen hasta görülmemiştir. penisilin tedavisinden sonra şankr’lar tamamen yok oldu, iz falan kalmadı, penisilinin en yüz gülümseten başarısıdır şankr’ların kaybolması, primer, sekonder, erken latent evrelerde kalçadan kas içine enjekte yoluyla tedavi mümkün olabiliyor, hastalık ilerlemiş geç latent sifiliz veya tersiyer sifiliz durumlarına gelinmişse ki bu yıllarca kör gibi yaşamak, belirtilere rağmen hastane yüzü görmemek demektir o zaman ağır seanslar şeklinde sifiliz bakterisinin organlara verdiği zararı engellemek için damardan penisilin enjekte edilir ve defalarca gün gün yapılır bu işlem. ilişkilerim sevgili veya partnerlik üzerine kuruluydu, partner dedimse tanıştığım bildiğim tanıdığım insanlardan bahsediyorum, toy zamanlarımdı hastalık var mı yok mu diye partnerimi sorgulamadığım zamanlar yani, sanırım o dönemde bulaştı ve oral alıcı durumdayken bulaşı aldım, ilişkilerim korunmasızdı bu arada. tüm sorularına cevap verdiğimi düşünüyorum dostum. iyi günler.
