Ya arkadaşlar biliyorum bana çok kızacaksınız, en son altıncı ayda test oldum hâlâ kapatamadım. Bunu yaşadığıma inanamıyorum. Ama lenf bezleri beni bitirdi. Şimdi yedi ayı devirdim. Test yaptırmayayım, artık bağımlılık oldu diyorum ama test yaptırmayınca da düşünceler yakamı bırakmıyor. Zaman zaman içim öyle sıkılıyor ki nefessiz kalıyorum. Çocuk yapmayı düşünüyoruz bir taraftan, ama böyle bir korku yaşarken nasıl çocuk yapacağım onu da bilmiyorum. Hiv2 PCR, CD4 sayımı gibi testler var yaptırmadığım. Ne okusam onu da yaptırayım diyorum. Hayatımı çok çok çok özledim. Yapmam gereken onlarca şey var ben ruh gibi geziyorum. Evliliğim sarsıntıya girdi resmen. Böyle giderse daha da kötü olacak. Günün uyanık olduğum her dakikasında aklımda bu var. Uyurken de çoğu zaman kabus görüyorum. Bu duruma nasıl düştüm, inanamıyorum. Ne yapacağım ben kardeşlerim? Ne kadar devam edecek bu? Ne kadar daha dayanabilirim buna? Allahım sen yardım et diyorum.

Cevap ( 17 )

  1. Teoman78
    4 yıl önce

    Kardeşim sende hiv yok. Anksiyete var. Lütfen psikiyatriye git. Antidepresan ile İnan normal hayatına döneceksin.

  2. Normal şartlarda ben bu yazıyı okusam aynı tepkiyi verirdim teoman. Ama o kadar çok okudum ve araştırdım ki, artık düzgün düşünemiyorum. Dünyada birçok gecikmiş pozitif vaka var. Çoğu sadece antikor bakan testlerde. Ama bu dördüncü nesil testler de hiv2 için sadece antikor bakıyor. Bu ihtimal beni deli ediyor. Koltuk altı lenf bezleri hayatımda ilk defa şişti. Doktora gittim, kanser değil diyor. Neden tam da böylesi şüpheli bir durumda şişti bu bezler. Hayatım boyunca şişmemiş de neden şimdi? Bu soru beni mahvetti işte. Bir de bir aydır geçmeyen bir yorgunluk var. İyice kafayı yedim.

  3. Teoman78
    4 yıl önce

    Dostum bilim e güven. Tüm tıp 90 dan sonra hiv olmaz diyor. Senin kafandan atamaman OKB dan. Lütfen psikiyatriye git. Antidepresan al. Normal hayatına dön. İnan bana. Dua edeceksin sonra bana.

  4. Simyacı kardeşim sen iyi ki varsın. Evet o zaman da söylemiştin bana. Ama ne yapayım bu hale geldik işte. Yani biliyorum HIV2 hiç yaygın değil Avrupa'da ve Türkiye'de, biliyorum gecikmiş pozitiflik çok çok nadir bir ihtimal. Rasyonel düşününce öyle şey olmaz diyorum. 10 tane test yaptırdım, 6. ayda negatif aldım diyorum. Ama gel gör ki bir korku gelip her şeyi yerle bir ediyor. Dediğin gibi lenfler şiş olmasaydı ben çoktan kapatmıştım. Belki 2. testi bile olmazdım. Çekeceğimiz varmış. Korkuyu aklımdan atamıyorum. Lenfleri sürekli hissediyorum. Bir de lenfleri fark ettikten sonra ağrımaya başladılar. Tam unutuyorum, pat bir ağrı gelip beni unutma diyor adeta. Bir doktora gittim, o doktor beni başka bir doktora da yönlendirdi. İkisi de lenf bezi şişmesi normal dedi. Her şeyden olabilir dedi. Ama bunca zaman şişmeyip de zaten korktuğum bir olaydan sonra şişince insanın aklına bu korkunç ihtimal geliyor haliyle. Resmen hayat zehir oldu bana. Nefessiz kalıyorum. Evli olmasaydım böyle olmazdı, bu kadar korkmazdım. Karımı görünce, küçük bir bebek falan görünce acıdan gözlerim doluyor. Sen evli miydin simyacı kardeşim?

  5. Gideceğim Teoman, kesinlikle gideceğim. Bir iki hafta içinde artık psikiyatriye gideceğim. Hayat zindan oldu resmen. Şu HIV2'yi de yaptıracağım ama sanırım. Aklımdan atamıyorum öteki türlü. Bu günleri unutsam, sadece kötü bir anı olarak kalsa ne güzel olurdu her şey.

  6. Teoman78
    4 yıl önce

    Psikiyatriye gidip uygun antidepresan alınca geride kalacak zaten. Ama lütfen emin ol sende hiv kesinlikle yok. Ben demiyorum bunu Dünya daki tüm doktorlar diyor. 90 elisa son diyorlar. Ben 14.gün hiv duo ultra dan inşallah negatif alınca kafamdan silmiş olacağım inşallah. Sen 6 ay sonra negatif almışsın. Lütfen kendine bunu yapma.

  7. Teoman kardeşim sağolasın. Gerçekten teşekkür ederim. Ağzından bal damlıyor, İNŞALLAH senin dediğin gibidir. Ya doktorlar 90 diyorlar da en az 10 tane bilimsel ingilizce makale okudum gecikmiş pozitifliklere dair. Adamlar anlatıyorlar gecikmiş vakaları. Gerçi onlar antikor bakan testler ama, bizim dördüncü nesil testler de HIV2 için sadece antikor bakıyor. Bak neler düşünüyorum. Yazarken kendim yabancılaşıyorum bazen. Ama ne zaman unutacak olsam lenf bezlerim sağolsun kendisini hatırlatıyor. Psikiyatriye kesinlikle gideceğim. Artık olacak gibi değil gerçekten. Tükenmenin eşiğindeyim. Hatta o eşiği geçtim. Allah yardımcımız olsun. İnşallah sen de negatif alırsın da aklından atarsın. Bilmem bunu söyleyerek sana kötülük mü yaparım ama 14'ten sonra 42'de eğer dayanamazsan da 30 da tekrarla ki ekstra rahat etsin için. Almanya 4. nesil testler için 42 son diyor. İngiltere 30 diyormuş sanırım. Almanlar daha garantici davranıyor. İnşallah sonuç değişmez hep negatif kalır zaten ama gene de için tamamen rahat etsin diye söylüyorum.

  8. Şüpheci34
    4 yıl önce

    Bu illet tamamen psikolojik bişey ben de aylar sonra test oldum ondan sonra iğne fobisi başladı sürekli aklımda çevremdekiler sana noldu meyi düşünüyorsun sürekli deyip duruyorlar hiç bişeyden keyif alamaz oldum hep bi soru işareti var kafa da sürekli uyumak istiyorum ama bunların psikolojik yani okb olduğunu biliyorum kendime engel olamıyorum Allah hepimize sabır versin bi an önce bunlardan kurtulmayı nasip etsin

  9. Teoman78
    4 yıl önce

    14.gün negatif gelirse inşallah mavilab burda 14 den dönen olmadı dedi. Ama 28 de de duo ultra olup negatifse inşallah konuyu kapatacağım.

  10. Vallahi simyacı kardeşim her şey olabilir. Bir ara çok kalabalık bir ortamda kaldım bir süre ondan olabilir. Orada basit bir virüs falan kapmış olabilirim. Ne bileyim kanser falan bile olabilir. Ama Doktor kanser değil merak etme dedi. O böyle deyince inan ben daha kötü oldum, HIV ihtimalini kafamdan atamadığım için. Çocuğu Allah bağışlasın. Psikolojik destek almak şart oldu. Uygun bir doktor bulup gitmek lazım. Erkek bir psikiyatr bulacağım. Her ne kadar doktorların cinsiyeti yoktur deseler de yaşadığım şu ızdırabı, eşimi aldatmamı falan kadın doktora hiç anlatamam. Dileğim o ki, doktor beni yargılamasın ve bu durumda ne tür bir ilaç verileceğini bilsin. HIV fobisi diye bir şey var resmen.

  11. @Şifacı kardeşim amin. Benim durumum da aynı. Büyük ihtimalle (bak hala kesin diyemiyorum) psikolojik ama kendime engel olamıyorum. Uyumak istiyorum senin gibi. Sürekli bir yorgunluk var. İşten atılacağım az kaldı.Uyanık olduğum her an aklımda bu ihtimal var. Ne yaparsam yapayım aklımın bir tarafıyla bunu düşünüyorum. @teoman İNŞALLAH negatif alıp unutacaksın abi. Bizim durumlara düşmeyeceksin. Biraz sabır sadece.

  12. Teoman78
    4 yıl önce

    Ben 41 yaşındayım sanırım sizlerden büyüğüm. İnanın sizde hiv yok. OKB var. Nerden biliyorsun derseniz bende de kanserofobi var en ufak bir sivilce çıksa dermatolog arkadaşıma gidiyorum. Acaba cilt kanseri mi oldum diye. Beynin oyunları bunlar. Antidepresan kullanın atlatcaksınız bunları. Ama kesinlikle psikiyatri doktorunun verdiği antidepresan ları kullanın. Kafanıza göre değil.

  13. Abi sağol. İNŞALLAH senin dediğin gibidir. Bir iki hafta içinde gideceğim psikiyatriye. Bakalım yardımı olacak mı? Öteki türlü böyle yaşanmaz.

  14. O zaman ben sana da cihangir abi diyeyim simyacı =) Ben de 33'üm gerçi ama, siz abiymişsiniz. Yok cihangir abi düzenli kullandığım ilaç. Gidip anlatacağım artık. Hangi ilaç bana yardım edecekse versin. Versin de şu durumdan kurtulayım artık. Ne büyük belaymış bu böyle. Sen ne kadar zamandır takılıyorsun bu siteye cihangir abi?

  15. Teoman78
    4 yıl önce

    Git doktora gurur yapma içini dök. Ağlamak geliyorsa içinden ağla. Ama psikolog değil. Psikiyatriye git. 1-2 haftayı bekleme kardeşim yarın git hemen hallet işini. İlaçlar 2 hafta içinde rahatlatmaya başlar çünkü.

  16. Bence adminler seni siteye admin olarak atamalılar kesinlikle. Yetkin olmalı. Çok hizmet verdin buraya. İnsanları korkutanların sorularını, yalancıları falan anında silip banlarsın. Medhelp'te öyle yapıyorlar. Hatta bence böyle bir site açmayı bile düşün bence. İnsanlara faydan da olur. İNŞALLAH ben de o pozitif çıkmayan insanlardan birisi olurum. Bu günleri unutur önüme bakarım. Bu günleri çok kötü bir hatıra olarak hatırlarım. Sen de bu kötü günlerdeki güzel detaylardan birisi olarak kalırsın aklımda. İNŞALLAH böyle olur bu. Ama işte "ya böyleyse, ya şöyleyse" düşüncesinden kurtulamıyorum.

  17. Şifacı55
    4 yıl önce

    Bugün tüm dünyada yüz binlerce insan, HIV ve AIDS şüphesi nedeniyle kan tahlili olmaktadır. Bunlardan bir kısmı HIV negatif olduğu halde, zihin olarak HIV pozitif olduğunu düşünmekte ve ömrünü boşu boşuna heba etmektedir. Bu kişiler, testleri sürekli temiz çıkmakta, buna rağmen internetten bu hastalığı araştırmakta, bunun belirtilerini yaşamakta ve tetkik yaptırmaya devam etmektedir. HIV ya da AIDS korkusu yaşayan kişiler HIV ile enfekte olduklarını düşünerek korku ve kaygı yaşamaktadırlar. Aslında birçoğunda HIV bulaşması için gerekli olan riskler yoktur. Örneğin korunmalı ilişkide bulunmuştur. Ancak HIV açısında hiçbir risk içermemesi, onun yaşamındaki HIV-AIDS korkusunu azaltmaz. Bu korku nedeniyle birçok farklı farklı HIV testleri yaptırır. Bunların negatif çıkması iç dünyasını rahatlatmaz. Tersine aşırı endişe, kalp çarpıntısı, nefeste sıkışma, terleme, suçluluk duygusu ve korku hissedebilir. Bu bir takıntı hastalığı, yani obsesif kompulsif bozukluktur. Kendiliğinden bilince gelen, kişinin saçma ve yanlış olduğunu bildiği düşünce veya imajlara obsesyon veya saplantı denir. Bu saplantıdan kurtulmak için yapılan eylemlere ise kompulsiyon denir. Toplum içinde vesvese olarak da adlandırılır. HIV- AIDS miyim acaba korkusu da aslında bir çeşit takıntıdır. Buna obsesif kompulsif bozukluk da denir. Obsesif kompulsif bozukluk da tekrarlayıcı davranışlara rastlanır. El yıkama, sıraya koyma, kontrol etme şeklinde olabilir. Ya da zihinsel olarak tekrarlayıcı dua etme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme gibi olabilir. Kişi mikrop bulaşmasın diye sık sık ellerini yıkayabilir. Ellerini veya vücudunun diğer bölgelerini defalarca yıkayıp cildine zarar verebilir. Herkesi kendi kurallarına uymaya zorlayabilir. HIV veya AIDS korkusu olan kişiler ise genellikle başlangıçta bir hayat kadını ile sex yapmıştır. Eğer prezervatif kullanmamışsa sıkıntıları daha fazla hisseder. HIV ve AIDS konusunu araştırdıktan sonra, bu hastalığın belirtilerini vücutlarında hissetmeye başlar. Aslında testler negatiftir. Ancak bu onları rahatlatmaz. Sürekli çok yoğun vicdan azabı ve suçluluk duyar. Çünkü beyin, pozitif olduğunu bir defa inanmıştır. Beyin karşısına çıkan bir konu için önce geçmiş deneyimlere göre bir karar verir. Daha sonra verdiği bu kararın gerçekleşmesi için çaba gösterir. Bu beynin ters bir özelliğidir ve bir yönden de tehlikeli bir durum olabilir. Örneğin beyin başına gelmesinden en çok korktuğu şeye odaklanır ve daha sonra onu size çeker. Böylece korktuğunu başınıza getirir. HIV korkusu olan kişi sürekli hastalıklardan korkar ve bir süre sonra HIV olmasa bile bazı ruhsal hastalıklara yakalanır. Bunun dışında tansiyon, diabetes mellitus, yaygın vücut ağrıları, cinsel sorunlar gibi rahatsızlıklar da olabilir. Tekrar tekrar test yaptırır. Testler yanlış yapılıyor diyerek tekrar tekrar yaptırmak isteyebilir. Test yaptırdıktan sonra rahatlar, ancak birkaç gün sonra ya test yanlışsa düşünceleri tekrar gelir. Zihne gelen korkular ve hayaller çok rahatsız edici olabilmektedir. Mesela evli kişiler bunu eşine ve çocuğuna bulaştıracağını, ailenin onu dışlayacağını düşünür. Bu kişiler çok yoğun vicdan azabı ve suçluluk hissederler. Hatta bazılarında intihar düşüncesi bile gelebilir. Çünkü burada rahatsızlığı en çok tetikleyen HIV olmak değil, eşin veya ailenin diğer bireyleri hatta çocukların onu dışlama, değersizleştirme ihtimalini düşünmektir. Test yaptırdıktan sonra negatif çıkması kişiyi geçici olarak rahatlatır. Sonra olay tekrar başlar. Yeniden test yaptırır, korku dolu saatlerle sonuç bekler. Sonra rahatlar. Sonra virüs için "ya gözden kaçmışsa" diye düşünür, test yaptırmaya gider. Sonra rahatlar. Sonra tekrar test yaptırır. Sonra rahatlar. …. Bu kısır döngü böyle devam eder gider. Sürekli internetten yapılan araştırmalar. Bu kişiler sürekli olarak internetten hastalık bulgularını araştırır. Google ve internetteki forumlardaki hemen tüm yazıları okumaya çalışır. MSN veya skype ile arkadaşlarından bilgi alır. Facebook gibi sosyal ağlara girerek kendisi gibi insanlarla konuşmak ve yazışmak ister. Psikolojik sağlığın giderek bozulması beden sağlığını da bozar. İnternette AIDS belirtisi olarak okuduğu hastalıkları hissetmeye başlar. Dilde kabarma olduğunu okur, kendi dilinde kabarma fark eder. AIDS hastalığında ishal geliştiğini öğrenir, ertesi gün ishal olur. Bu şekilde vücut, hastalık bulgularını taklit etmeye başlar. HIV ile ilgili bulaşma yolları, risklerin analizi ve tekrarlayan test sonuçları hiçbir zaman tam olarak onu ikna etmez. Çevresindeki kişilere HIV’li olduğuna inandırmaya çalışır. Pek çok kişiyle konuşur. Üroloji, enfeksiyon ve dahiliye doktorlarına gider. Testler negatif çıktıkça endişe artar. HIV pozitif olduğunu söyleyecek bir doktor aramaya başlar, kapı kapı dolaşır. Bir süre sonra insanlar ve doktorlar ondan sıkılmaya başlar. Çünkü sürekli aynı şeyleri anlattığı için çevredekiler artık onu dinlemek istemez. İçine düştüğü durumun aslında ruhsal bir sorun olduğuna inanmaz. Giderek anlaşılamama, yalnızlık ve çaresizlik duyguları şiddetlenir. Tüm bu süreçler bilinç dışıdır ve kişinin kontrolünde değildir. Bu kişiler kişilik olarak eleştiriye hassas, mükemmelci, kontrolcüdür. Birinin onların kusurlarından bahsetmesine dayanamazlar. Genellikle çocukluk çağında otoriter bir anne veya baba vardır. Ayrıca bu süreçte temizlik davranışlarında zamanla artma olabilir. Bu aslında ruhsal bir kirliliktir ve dış bölgeleri temizleyerek gidermeye çalışır. Bazı dindar kişiler ise sürekli ibadet yapmaya başlarlar. Bu hastalığın korunmasız vajinal ilişkide bulaşması 1/2000 civarında olması rahatlatmaz. Hatta bazı doktorların 6 ay veya 1 yıl boyunca test yaptırmalarını söylemesi endişeyi artırır. Aslında bu süre ağır kanserli kişiler için geçerlidir. Sağlıklı kişilerde elisa testi için 90 gün, combo için 28 gün, son jenerasyon combo için 14 gün yeterlidir. Tüm bilgiler kişiyi rahatlatmadığı için sürekli kendisine olumsuz bir şeyler söyleyecek insanları arar durur. Takıntısı olan kişiler, bunun verdiği bunaltıyı hafifletmek için alkol veya uyuşturucu madde kullanabilir. Bazı kişiler ise metafizik konularla ilgilenebilir veya cinlerin musallat olduğunu düşünerek buna yönelik tedbirlere başvurabilir. Tedavi olmadıkça takıntı uzayabilir. Tedavinin geciktirilmesi durumlarında, kişinin hastalığına giderek kayıtsız kalması görülebilir. Bu gibi durumlarda özellikle yakın çevresi çok rahatsız olmaktadır. Örneğin eşi sürekli donuk durduğunu söyleyerek şikayet edebilir. HIV bulaşacak korkusuyla eşiyle cinsellikten kaçınabilir. Çocuklara bulaşır korkusuyla onlardan uzak durabilir. Çevrenin giderek ondan uzaklaşması ve hastalıklı görmesi sonucu yalnızlaşma ve intihar düşünceleri gelişebilir. Bu rahatsızlık beyinle ve ruhsal durumla ilgili bir rahatsızlıktır. Amerika tanı kriterlerine göre, günde 1 saatten fazla bu takıntılı durumlarla meşgul olan kişilerin tedavi olması önerilmektedir. Psikoterapiye cevap genellikle iyidir. Özellikle dinamik psikoterapi tekniği kullanılır. İlaç tedavisinin yararı genellikle azdır. Bu rahatsızlık tedavi edilmediği zaman, kişide giderek halsizlik, yaygın vücut ağrıları, sindirim sistemi sorunları veya cinsel bazı sorunların gelişimine neden olabilir. Ya da başka ruhsal sorunlara dönüşebilir. Örneğin boşluk hissi, hayattan zevk alamama, her şeyin anlamsızlaşması, öfke kontrolünün bozulması gibi durumlar olabilir. Test yaptırmaya yıllarca devam edebilir, çünkü ona göre testler yanılmaktadır. Psikolojisi o kadar bozulmuştur ki yaşamına devam etmekte zorlanır. Bu şekilde hayatının güzel yılları geçer gider. Dr. Timur Harzadın

Cevap yazmak için yapınız.