O yüzden bulaşıcı ve kesin tedavisi olmayan bir hastalıkla şeker hastalığı kıyaslaması dahi yapılamaz.
Durumu nasıl bu kadar basitleştiriyorsunuz gerçekten anlamıyorum. Nasıl bunu şekerle kıyaslarsınız? Şeker hastası olan biri hastalığını kimseden saklamak zorunda hissetmez, çünkü şeker hastası oldun diye kimsenin ayrımcılığına maruz kalmazsın. Evlilikte şeker hastalığıyla ilgili testler de istenmez. Yada iş başvurularında acaba bende hiv testi isterler mi diye de düşünmezsin. Yada mevcut işin varsa aile hekimi görür de sorun yaşar mıyım işte atılır mıyım sıkıntısı da çekmezsin. Yada yurtdışına vize için çıkıldığında ben şeker hastasıyım sorun olur mu diye düşünmezsin. Yada bir başka sorun olduğunda ameliyat edilmen gerektiğinde şeker hastası ayrımcılığa uğramaz, hiv poizitiflerin ameliyatını ise birçok devlet hastanesi bile çeşitli bahanelerle kabul etmez. Bazı özel hastanelerde ise bu nedenle uçuk ücretler alınır. Ayrıca şeker hastası ilaçları da uygun fiyata olduğundan cebinden bile karşılarsın ama hiv'de ilaçlar çok yüksek maliyetli olduğundan sigortayla karşılatmak durumundasın. Bu da şu soruna neden olur. Örneğin gidip yurtdışında 6 ay kalacaksın ama doktor sadece 2 kutu ilaç reçete edebileceğini söyler. yani 2 aylık yurtdışında kalabiliyorsun. Sen de o yüzden yurtdışında uzun kalamazsın. Şeker olsan 6 aylık ilacını al rahat git, hiç sorun olmaz. Hatta ona bile gerek yok gittiğin ülkede makul ücretle reçetesiz ilaçlarını alırsın. Daha sayamadığım binlerce fark var.
@Pişmannn4 ''tamam 90 gün senin 1 yıl geçmiş ona ne diyorsun dönermi'' demişsin de bende belirtiler bitmiyor ki, en çok korkutanı da 5 aydır geçmeyen lenf bezi şişliği. Diğerleri de ağızda ve genitalde yaralar, ishal, lenf bezinin şiştiği tarafta kulak tıkanması gibi bir ağrı, ara ara üşüme titreme ara ara terleme, ateş 37-38 arası. Ve en kötüsü de bunların 1 yıl içinde hiç durmadan devam ediyor olması. 3 farklı çeşit antibiyotik içtim, hiç etkisi olmadı. Bakteri olsa çoktan etki eder, en azından lenf bezi şişliği giderdi. Demek ki bakteri değil, virüs. O yüzden her an testim döndü dönecek diye yerime duramıyorum. Çok korkuyorum gerçekten.
@Pişmannn4 sen hiv+ olmana imkan yok. Neden mi? Burada hiv için en önemli değer plt yani trombosit oranı. Tüm hiv poziitiflerde bu değerler normalden düşük (kimisinde 80, kimisinde 110-120) gelir. Dilersen diğer sitedeki hiv pozitiflere de sorabilirsin. Ama sende yüksek gelmiş. Sonra hiv pozitiflerde plt gibi olmasa da mono# da düşük gelir. Sende referans arası. Sonra hiv+'lerde lymp# ve lymp% yüksek gelmez tam tersine düşük gelir ve bu da hesaplanırken cd4'ün düşük olduğunu gösterir.
@Velo kesinlikle katılıyorum. O kadar Türkiye sağlık bakanlığı, Kızılay, DSö bile 90 gün diyor bunlar hala 45 diye tututruyorlar. Anlamak da istemiyorlar.
@citoles Maalesef öyle değil. Hiv Duo Ultralarda p24 antijen ayrı değer verilir, antikora ayrı değer verilir. Madem pozitifte direk pozitif yazıyorsa o zaman ne diye test kağıtlarında p24 ve Anti-Hiv 1/2 antikora ayrı değerler veriliyor?
Ben aslında p24 antijen testine ne güveniyorum ne de inanıyorum. Zira Hiv+ tanısı alan bu sitede de diğer sitede de başka yerlerde de çok gördüm çok duydum ama bir tanesi bile olsun ben bu tanıyı p24 antijen testim yüksek geldiği için aldım dediğini duymadım. Hiv Duo Ultra'da p24 ve antikor ayrı ayrı yapılır ama orada bile pozitif alanların hepsi antikor testi pozitif geldiği için almıştı. Kısaca PCR'le tanı alan gördüm, antikorla tanı alan gördüm ama p24 test sonucu pozitifleşip tanı alanı görmedim. Şayet gören bilen varsa bana da bilgi verirse yada tek bir kişi örnek gösterirse ben de bilgilenmiş olurum.
@Velo ben daha da beterim yukarıda gördüğüm sonu gelmez belirtileri yaşıyorum. Hiv belirtisi olup da yaşamadığım hiçbir şu yada bu belirti kalmadı. Hepsi ve daha fazlası bende var. Ben şüpheli ilişkimden önce sağlıklı biriyken şimdi düştüğüm durum içler acısı.
@Velo kesinlikle öyle. Ben de Taksim'de bir escortla iğrenç bir yerde şüpheli cinsel iilşki yaşadım. Aradan tam 1 yıl 3 ay geçti ama belirtilerim geçmek bilmedi. O şüpheli ilişkiden sonra belirtiler başladı ve bu süre içinde gram bile azalmadı. Önce ağır grip geçirdim. Nefes aldığımda boğazımı sanki bir bıçak kesiyormuşcasına, ardından ishal başladı, ardından ateşim durmadan 37-38 arasında gidip gelmeye başladı, sık sık hastalanmaya ve boğazım ağrımaya başladı, ardından artralji, miyalji (yani kas ve ekrem ağrıları), ardından da ağızda ve cinsel organımda ülserler meydana gelmeye başladı (öyle ki biri bitiyor biri çıkıyordu), en son da şüpheli ilşkimden 10 ay sonra lenf bezlerim şişmeğe (sağ kulak arkası ultrason onaylı 2 sm) başladı. Yani anladığınız tüm hiv belirtilerini iliklerime kadar yaşadım ve hala yaşıyorum da. Belki Hiv değil diğer bakteri ve virüslerdir dedim. STD 20 testi yaptırdım, HPV hariç hepsi temiz çıktı. Bu belirtiler Hiv değilse yada diğer bakteriler değilse nedir? Eğer oysa neden hala negatif geliyor? Hala test sonucum dönebilir mi? En son da dün hemogram testi yaptırdım. Limfosit, monosit, leykosit, hct,pdw dahil oradaki değerlerin neredeyse 8-10'u yüksek yada düşük, kısacası referans dışında geldi. Ne yapacağımı bilemiyorum. Böyle bir cenderede kaldım.
@Takla çok doğru söylüyorsun. O zaman dediğin mantıkla bakarsak bir insanın en fazla bulaştırıcı olduğu dönem pencere dönemidir ki bu da hiv'in ilk 3 aylık dönemidir. Her ne kadar antijen testleriyle pencere dönemi kısalsa da genel olarak pencere dönemi antikorların üretilmeye başlayıp kanda tespit edildiği döneme denilir çünkü