Şunu okuyun fobikler ! :D
Kata
Bilinen HIV soylarının %99'una saldıran bir antijen, ilk defa bilim insanları tarafından geliştirildi. Bu "heyecan verici gelişme", nihayet virüsün neden olduğu AIDS'in tedavi edilmesini veya tamamen durdurulmasını mümkün kılabilir. HIV bulaştırılan 24 maymuna, yeni tip antikor verildiğinde, hiçbirinde AIDS belirtilerine rastlanmadı. İnsanlar üzerindeki deneylere geçilmesi bekleniyor.
İnsanlar, HIV ile mücadele edemiyorlar çünkü virüs aşırı hızlı bir şekilde mutasyona uğruyor ve evrimleşerek farklı soylara dönüşüyor. İlk başta insan bağışıklık sistemi virüse geçici olarak engel olabilse de, bir süre sonra daha fazla dayanamıyor ve virüsün çok sayıda evrimleşen soy hattı karşısında yenik düşüyor. Ancak insanların %1'i, popülasyonun geri kalanından farklı olarak, "genel olarak nötralize eden antikorlar" üretebiliyorlar. Bunlar, hastalık yapıcı mikropların (patojenlerin) üzerinde bulunan "sivri uç" adı verilen yapılara bağlanıyorlar. Bu sivri uçlar, farklı virüs soy hatlarında çok az farklılık gösteriyorlar ve pratik olarak aynı yapıdalar. Böylece bu antikorlar, çok farklı çeşitlerdeki virüs soy hatlarına saldırabiliyor.
İşte bilim insanları, bu şekilde esnek yapılı olan antikorlardan 3 tanesini tek bir antikorda birleştirerek "üçlü-özelleşmiş antikor" yaratmayı başardılar. Sanofi isimli ilaç firmasının baş bilim insanı ve araştırma makalesinin yazarlarından biri olan Dr. Gary Nabel, BBC'ye verdiği röportajda sonuçları "etkileyici" olarak tanımladı. Şöyle söylüyor:
Yaratılan bu antikor, bugüne kadar keşfettiğimiz bütün antikorlardan daha güçlü ve daha geniş bir etki alanına sahip. Şu anda %99 oranında korumaya erişebiliyoruz. Üstelik bunu, antikorun çok az bir dozda vücuda verilmesiyle bile başarabiliyoruz.
Dünya'da 2015 yılının sonu itibariyle 36.7 milyon HIV veya AIDS hastası olduğu tahmin ediliyor. Bunların ezici çoğunluğu, Sahra-Altı Afrikası'nda yaşıyor. Bunlardan sadece %60 civarı, hastalığa sahip olduklarının farkında... Sadece 2015 yılı içerisinde AIDS nedeniyle 1.1 milyon kişi öldü.
Araştırma sonuçları Science dergisinde yayınlandı ve Sanofi ile ABD Ulusal Sağlık Ensitütüsü işbirliği ile yapıldı. Araştırmaya, Harvard Tıp Fakültesi, The Scripps Araştırma Enstitüsü ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) araştırmacılar katıldı.